MEHMET MUCAHİT CEYLAN
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Diyarbakır ‘içinde; “14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı ünvanıyla sandığa giden Recep Tayyip Erdoğan, akşam Cumhurbaşkanı ünvanıyla sandıktan çıkamadı. 14 Mayıs’ın tartışılması gereken en önemli gerçeği budur. unvanını koruyamamış bir cumhurbaşkanı, apaçık gerçek bu” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tip Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, DiyarbakırAnkara Milletvekili seçilen Sezgin Tanrıkulu, Ankara Milletvekili Levent Gök, CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, Deva Partisi ve Saadet Partisi il hükümetleri ve milletvekili adayları ile birlikte Diyarbakır‘de Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi.
“CUMHURBAŞKANI ÜNVANIYLA RECEP TAYYİP ERDOĞAN OYDAN ÇEKİLMEZ”
Basın toplantısında konuşan Levent Gök şunları söyledi:
“14 Mayıs’ta Millet İttifakı’nı oluşturan partiler ve Cumhur İttifakı’na karşı çıkan tüm partiler büyük bir kamu gücü ortaya koydular. Bir yandan cumhurbaşkanlığı imkanları, diğer yandan bakanların tamamı milletvekili adayı olarak gösterildi ve tüm partiler milletvekili adayı oldu. bakanlıkların imkanları kullanıldı, kamu gücü acımasızca yönetildi parti, kaymakamlar, valiler herkes iktidar partisi ve cumhurbaşkanı lehinde propaganda yapıyor aleyhindeki propaganda birçok yerde engelleniyor medya açılıyor tüm gücüyle Cumhur İttifakı’na ve Cumhurbaşkanı’na ve muhalefetin sesi duyulmuyor. oy Süreç sonunda 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı ünvanıyla sandık başına giden Recep Tayyip Erdoğan, akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı ünvanıyla sandıktan çıkamadı. 14 Mayıs’ın tartışılması gereken en kıymetli gerçeği budur. Gece saatlerinde sayım ve listelemenin bu şekilde sona ereceğini anlayınca, tüm toplumu ilgilendiren bir algı ile toplumu geceden esir almış, sözde parti genel merkezi üzerinde şenlik havası yaratan bir anlayışla karşı karşıyayız. seçimi kazanmak. Bu anlayış, Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını kazanamaması ve toplumda seçimi kazandığı algısını oluşturmak istemesiyle oluşmuştur. Unvanını koruyamayan bir cumhurbaşkanı var, apaçık gerçek bu.”
“İSTİKRAR VE KONTROL AYGITI YASAMA İLE YÜRÜRLÜKÜN ORTASINDA GÖRÜNECEK”
CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu, şunları söyledi:
“Pazar günü Cumhurbaşkanlığı’nı alırsak, yasama ile yürütme arasında çok önemli bir istikrar ve denetim mekanizması ortaya çıkacak. Yasama, Anayasa’nın yemini üzerine kanun yapacak, bu çerçevede maddeler yapacak. kamu yararı doğrultusunda hukukun üstünlüğünün gereklerini vurgulayan demokratik ve insan haklarına saygı gösterilmesini sağlayacak, yürütmenin bunları sadece uygulamakla kalmayacak, yürütme organı içinde Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile de düzenlemeler yapabilecektir. Anayasa Unsuru kapsamında 104. Bu bakımdan birbirinden ayrı olmaları, yasama çoğunluğu ile yürütme erkinin ayrı olmaları istikrarsızlık nedeni değil, hatta belki denge ve kontrol “olacak” sistemin kurulması ile bir istikrara neden olacak sonuçtur. Bu bağlamda kamuoyunda oluşturulmak istenen bilgi kirliliğine son verilmesi gerekmektedir çünkü ‘mecliste çoğunluk bizde, başkanlık bizde ki istikrar sağlansın’ gibi telaffuzlar devam ediyor. ‘ tamamen yanlış.”
“ANAYASAL UNSUR 127’NİN DENETÇİSİ YOKTUR, ANAYASA’YA AYKIRIDIR”
Bir gazetecinin Zafer Partisi ile imzalanan anlaşma metninde kayyum uygulamalarının devam edeceği algısı olduğu yönündeki sorusuna yanıt veren Kabaoğlu, “Anayasal Unsuru 127’de kayyum yok. Kayyum, OHAL KHK’sinde öngörülen bir düzenleme. ,sonradan gerçekleşti,anayasaya aykırıdır.Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yürürlüktedir,bu anayasa yürürlükte olduğu sürece kayyum uygulaması Anayasaya aykırıdır.Aslında kayyum sözü O belgede adı geçmeyen, kıymetli olan mahkeme kararıdır. Aksi uygulama söz konusu olamaz” dedi.
“VURGULARIMIZ ALGI OPERASYONLARINA CEVAP VERMEMESİ GEREKİYOR”
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kayyum uygulamasının kaldırılması için Erdoğan rejimine son verilmesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Asli görevimiz Erdoğan rejimini bitirmek. Biz bu rejimi bitirmediğimiz sürece kayyum uygulaması devam edecek, bilinsin istiyorum. Önümüzde seçimler var, yerel seçimler var. ve kayyum uygulaması bu seçimlerden sonra da devam edecek.Ortak politikalar metninde mahkûmiyet kararının çok açık bir şekilde yer aldığı ortaya çıktı.Seçilmiş hiç kimsenin görev hakkı olmaksızın görevden alınmayacağına dair bir düzenleme var. görevden uzaklaştırılacaktı ve bu dünkü protokol metninde harfi harfine ifade edilmişti.
“KAMU YETKİLİLERİ MAYTARLARA VE kanaat önderlerine BASKI YAPIYOR”
Hem Diyarbakır’dan hem de bölgeden, kamu görevlilerinin özellikle muhtarları ve kanaat önderlerini arayarak veya onlara giderek baskı yaptıklarına veya beyinlerini yıkadıklarına dair çok sayıda şikayet alıyorum. Bunları takip ediyorum. Diyarbakır’da özellikle kırsal kesimde kamu görevlileri muhtarlara ve kanaat önderlerine sesleniyor ve bu ilçede Erdoğan’a oy az, neden Kılıçdaroğlu’na bu sandıkta çok oy var, bunun sonuçlarını biliyor musunuz? Bu? Buradan bir kez daha uyarıyorum bu kamu görevlilerini, sadece Diyarbakır’dakileri değil, bölgedeki tüm kamu görevlilerini, yanlış yapıyorsunuz, o zaman kimse size sahip çıkmaz. Çok genç kamu görevlileri var, büyükleri olarak, hukukçu olarak, siyasetçi olarak geleceğini hesap etmeyen kamu görevlileri var, bir kez daha uyarıyorum, son üç gündür bu önerilere girmeyin, takipteyiz. hepsini not alıyoruz.”
